Çalışmaya başladığım ilk günden kendi işimin hayalini kurdum
Selam! Ben Bermal.
İçmimarım ve çalışmaya başladığım ilk günden bugüne her gün kendi işimi yapabilmenin hayalini kurdum. Bunun temel iki sebebi vardı. Birincisi; kendi zamanımı planlayamamak. İkincisi ise; emek-kazanç dengesizliği. Yani kısaca “çalışma şartları.”
Mimarlık sektörünün çalışma şartları da malum.
Kendimi bildim bileli kuralları önemseyen, disiplinli ve planlı bir insanım ama yaratıcı işlerde 9/6 çalışma fikri bana hiçbir zaman mantıklı gelmedi. Tasarım “haydi” denildiğinde ortaya çıkabilecek bir şey değil benim için. Bunun, ön çalışması, gözünü kapatıp hayal kurması, hatta rüyasını görmesi var :) işimizin teknik kısmı da mekandan bağımsız yapılabilecek bir iş.
Peki, neden her gün belirli saatlerde belirli bir mekana gidiyorum?
İlk yıllarda bu soruma bir yanıt bulamıyor, çünkü başka türlü bir çalışma şeklinin mümkün olduğunu bilmiyordum. Daha sonraları da konfor alanını terk etmek ve finansal belirsizliği göze almak korkutucu gelmeye başladı ve 9 yıl boyunca bu sisteme ayak uydurdum. 2019 yılının son aylarında, artık “çalışan” olarak daha fazla devam edemeyeceğime, farklı bir düzen kurmak istediğime karar verdim ve işimden ayrıldım. Nasıl yapacağımı bilmiyor ama ne istediğimi biliyordum.
- Mekandan bağımsız çalışabilme özgürlüğü edin.
- Gelirin aynı bile olsa kendin için çalış.
- Gününü kendin planla.
- Yurtdışından müşteri bul.
- Kendine ve sevdiklerine zaman ayır.
- Tatil yap, seyahat et.
Merhaba Sevgili Covid19
İşimden ayrıldığım sıralarda eşim de kariyerinde yeni bir sayfa açmaya karar vermişti ve biz şehir değiştiriyorduk. Gideceğimiz şehir bize tamamen yabancıydı ama doğup büyüdüğümüz Eskişehir’e çok yakındı. Zaten ben de müşterilerimi Eskişehir’den bulacağıma inanıyordum. Evden çalışmaya da uygun bir işim olduğu için sadece müşteri görüşmelerine giderim onun dışında evimden çalışırım diye planlamıştım.
Hayat biz plan yaparken başımıza gelenler miydi? Evet, ben işimden yeni ayrılmıştım ki pandemi sebebi ile evlere kapandık. İşten ayrıldığımda
kendime 3-4 ay zaman vermiştim. Bu süre boyunca dinlenecek, iş planımı yapacak ve yeni bağlantılar kuracaktım.
Pandemi sebebiyle bir anda tüm planlarımı değiştirmem gerekmişti ve işin daha kötüsü artık önümü göremiyordum. 3-4 ay sonra ne yapacağımı bilmiyordum. Karantina ne kadar sürecekti, eski hayatımıza tekrar dönebilecek miydik, bu durum sektörü nasıl etkileyecekti, bu dönemde yeni bir iş kurmak riskli miydi?
O an için bu sorularla baş edemeyeceğimi anladım ve odağımı değiştirmeye karar verdim. Bu duraksama dönemini en iyi şekilde değerlendirmeliydim. Çalışırken fırsat bulamadığım eğitimlere katıldım, online çalışma modellerini araştırdım, portfolyomu düzenleyip internet sitesi açmaya karar verdim.
Freelancer oluyorum ama portfolyom yok
Uzun yıllar iç mimarlık ofislerinde önemli, büyük projelerde görev aldım. Çalışan olarak portfolyoma koyabileceğim onlarca proje vardı. Fakat neredeyse hepsi çalıştığım şirketlere aitti ve bunları kendi şirketimin internet sitesinde paylaşmazdım. O zaman internet siteme koyacak yeni işler yapmalıydım. Bunun iki yolu vardı biri hayali projeler yapmak. İkincisi ise freelance iş bulmak. Önceliğim freelance iş bulmak oldu.
Yıllar öncesinden freelance platformlarından haberdardım. Açıkçası bu platformlar üzerinden bir kariyer kurulabileceğine, iş devamlılığı olacağına pek inanmıyordum. Belki ek gelir olabilirdi ve şu an benim için bu yeterliydi.
Fiverr ve Upwork
Tam bir yıl önce Ekim 2020 de Fiverr’a üye oldum. Nasıl kullanmam gerektiğini bilmiyordum ama ciddi bir rekabetin olduğunun farkındaydım.. Bu nedenle beni öne çıkarabilecek bir şey bulmam gerekiyordu. İki tane diş kliniği projem olmuştu. Bu konuda çok rekabet olmayacağını düşünüp anahtar kelimelerimi sağlık ile ilgili seçtim ve bu projeleri profilime ekledim.
Bir ay sonra bir gece yarısı ilk mesajımı aldım. Büyük bir heyecanla uykumdan uyanıp cevap verdim. İki saatlik bir sohbet sonrası Fransa’da bir diş kliniği projesi ile ilk işimi almış oldum. Beklemediğim büyüklükte bir iş alınca bu şekilde çalışmanın mümkün olacağına inanmaya başladım. İşimin temellerini bu sayede atabilir, az da olsa bir sermaye yaratabilir hatta belki hayatımı böyle kazanabilirdim.
Bu heyecanla Google “en iyi freelance siteleri” yazdığımı hatırlıyorum. Sonrası Zekeriya ve Birlikte İhracat ile tanışmam, Upwork’e katılmam ve freelance
maceramın gerçek anlamı ile başlaması…
Profilimi hazirlarken dikkat ettigim konular
Şu anda aktif olarak iki platform üzerinden iş alıyorum. Fiverr ve Upwork. Bu platformlarda profilimi hazırlarken dikkat ettiğim iki konu oldu.
Birincisi platformun yapısına uygun olması. Fiverr ve Upwork’un çalışma sistemi birbirinden çok farklı. Fiverr’da müşteri freelancerları bulurken, Upwork’de freelancerlar müşterinin ilanına gidiyor.
Fiverr’da profilimi hazırlarken satmak istediğim hizmetin detaylarını ve kalitesi öne çıkartmaya odaklarırken, Upwork’de kendi yeterliklerimi ve donanımımı öne çıkarmaya odaklandım.
İkincisi ise iki platformda da profillerimin net, anlaşılır ve samimi olması.
Ingilizce iletisim
Bir yıl önce freelance çalışmaya başladığımda ingilizcem iyi seviyedeydi. Google translate ve Grammarly desteğiyle de yazışarak iletişim kurmada bir problem yaşamıyordum.
Yüz yüze konuşmak ise benim kendime hiç güvenmediğim bir konuydu. Hiç pratiğim olmadığı için konuşamayacağımdan emindim. Ama bunun beni geri tutmasına izin vermedim ve her görüşmek isteyen müşteri ile görüşmeye başladım.
Zorlandığım noktalarda mesaj gönderdim, ekran paylaşıp çizim yaptım. Bir şekilde derdimi anlattım. Her toplantı sonrası da alınan kararları mutlaka yazıya döküp müşteriye yolladım. Bir hata bir eksik varsa da tamamladık.
Zaten hiç kimse bizden mükemmel ingilizce konuşmamızı beklemiyor. İletişim
kurabilmek ve işinizi en iyi şekilde yapmak daha önemli.
Freelancerlik sürecinde yasadigim zorluklar
İş devamlılığını ve düzensiz gelir.
Öncelikle, iş devamlılığını sağlayabilmek ve strese girmeden bu durumu yönetebilmek kolay olmadı. İş alamadığımda tedirgin olduğum ve yapamayacağımı düşündüğüm günler çok oldu. Zamanla, aldığım işleri başarılı bir şekilde teslim edip güzel yorumlar aldıkça iş işi getirmeye başladı. Bu konuda artık bir korkum kalmadı diyebilirim. Yani, artık iş alamadığım dönemlerde stres olmuyor ve iş alabileceğim kanalları çoğaltmaya odaklanıyorum.
Tek başına çalışmak
Ne kadar deneyimli olsam da tek başına çalışmaya adapte olmak zaman aldı. Artık hasta olduğumda yerime bakabilecek ya da yetişemediğimde destek olacak bir iş arkadaşım, patronum yoktu ya da bilgisayarım bozulduğunda ofise koşacak bir bilgisayarcı. :)
İnanır mısınız hepsi de başıma geldi. Hasta olup hastanede yatmak zorunda kaldım, özel hayatımda acil bir işim çıktı işi yetiştiremedim, bilgisayarım tabii ki birden fazla kez bozuldu! Bu aksaklıkların her zaman olabileceğini ve çalışma planlarını yaparken bunları göz önünde bulundurmak gerektiğini unutmamak lazım.
İş-Özel hayat dengesi
Ilk maddeki adaptasyon probleminın bir sonucu da çok yogun çalışmak ve kendime, aileme zaman ayırmayı unutmak oldu. Yapmayınız, etmeyiniz. Mental ve fiziki sağlığınız herşeyden önemli.
Freelancer olarak bir günüm
Zamanla işlerim ve dolayısı ile hayatım düzene girmeye başladı. Artık bir günüm aşağı yukarı şu şekilde geçiyor.
Her gün saat 7:30-8:00 arası uyanıyorum. Eşim işe gittiği için sabahları onunla uyanıp kahvaltı yapmayı ve bilgisayar başına geçmeden önce sabahın tadını çıkarmayı seviyorum.
Saat 8:30 9:00 gibi köpeğimle yürüyüşe çıkıyorum. 9:30-10:00 gibi çayımı, kahvemi almış ve bilgisayar başına geçmiş oluyorum.
Genellikle bir gün önce ertesi gunku is planımı yaparim. O plana uyduğum sürece de, ne zaman acıkırsam o zaman yemek yiyor, ne zaman dinlenmek istersem o zaman dinleniyor ve ailem, arkadaşlarımı canımın istediği saatte arıyor, günün ortasında dışarı çıkıyor, spor yapıyor ya da dizi izliyorum.
Genelde de 18:00-19:00 gibi de çalışmayı bırakıyorum. Gün içinde planımı aksatmışsam da gerekli görürsem çalışıyorum.
Ama yeni koyduğum bir kurala göre 00:00 dan sonra ve pazar günleri çalışmak yok! :)
Yine kendime bir şekilde 9/6 bir sistem kurmuş oldum aslında ama bunu, bana ve aileme iyi geldiği için yapıyorum. Bu saatler arasında esnek olabilmek benim için büyük özgürlük.
Hayallerim / Hedeflerim
- Yeni hedefim, freelance platformları dışından ve yurtdışından iş alabilmek.
- Hizmetlerimi ürünleştirmenin yolunu bulmak ve birlikte çalışacağım güzel bir ekip kurabilmek.
- Sürdürülebilir bir iş modeli kurup, finansal özgürlüğümü kazandıktan sonra, kendime sevdiklerime daha çok vakit ayırabilmek ve bol bol seyahat etmek de en büyük hayalim.
Freelancerliga ilk başlayacaklara tavsiyelerim
Herşeyden önce freelance çalışmak sana gerçekten uygun mu, bunu etraflıca düşünmeni öneririm. Mümkün ise bir süre part time çalışarak deneyebilirsin.
Freelance çalışmanın sana uygun olduğuna karar verdiysen:
- Kendine güven ve cesur ol.
- Herkesten farklı olan yönlerini öne çıkar.
- Yaptığın işi önemse ve yapabildiğin en iyi şekilde yap.
- İngilizceni geliştir.
- Freelance çalışmak, çoğunlukla yalnız çalışmak demek. Sosyalleşmeyi unutma.
- Birlikte İhracat’a gel.:)
Google da en iyi freelance siteleri diye arattığınızda ilk sırada Upwork çıkıyor. "Upwork nedir" diye Youtube’a baktığımda ise ilk Zekeriya Mulbay ile karşılaştım. Sıfırdan ilk dolara serisi ile Birlikte ihracat ile tanışmış oldum.
Topluluga katılmam ise videoları izledikten 2-3 hafta sonra oldu sanırım. Topluluk, her şeyden önce bana bu yolda yalnız olmadığımı hissettiriyor. Benimle benzer yollardan geçen, benzer problemler ile karşılaşan insanların var olduğunu bilmek ve onların hikayelerinden öğrenmek cesaret verici. Bambaşka alanlarda, bambaşka deneyime sahip insanlar birbirlerine destek oluyor yol gösteriyor.
Topluluk sayesinde işim ile ilgili, daha önce üzerine düşünmediğim konular ile ilgili düşünmeye ve uzun vadeli planlar yapabilmeye başladım.
Topluluğa katıl
Freelancer olarak gelişmiş ülkelerde bizimle aynı işi yapanlarla aynı gelire sahip olmanın yollarını birlikte keşfediyoruz. Bu yolda bize katılmak istersen aşağıdaki butonu kullanabilirsin.
