Ebeveyn Freelancer Olmak

Ebeveyn Freelancer Olmak

Nereden duydum bilmiyorum ama beni çok etkileyen bir söz ile bu konuyu açmak istiyorum.

İlk 3 senesinde çocuğunuza söyledikleriniz, büyüyünce onun ilk sesi olacak.

Para kazanmak zor, freelancer olmak daha zor, ebeveyn olarak freelançer olmak çok daha zor. Hayatta sabit olan hiçbir şey yok gibi geliyor insana. Ebru ve ben ikimizde freelançeriz ikimizin de ailesi farklı şehirlerde. Bu sayfada kısaca deneyimlerimizden bahsetmek istiyorum. Belki ebeveyn freelançer'lara veya evden çalışmak zorunda olanlara faydası olur.

Yazacaklarım tamamen öznel olduğunu da girişte belirtmek isterim. herkesin yaşadıkları, huyu, geçmişi, anlayışı aynı değil. O nedenle burayı guide gibi değil bir deneyim olarak okuyun.

İlk 3 yaş çok önemli

Her yerde duyduğunuz bu sözle başlamak istedim. Gerçekten çok önemli. Bu yıllarda okunan kitaplar, konuşmalar, böceklere davranış şekli, konuşma tarzı çocuğa yansıyor. O nedenle ideal olarak anne-babanın mümkün olduğunca eşit sürelerde vakit geçirmesi çok önemli.

Hayat şartlarından dolayı ebeveynlerden biri daha fazla zaman ayırmak durumunda kalabilir ama bu sefer de diğer ebeveyne düşen kaliteli zaman ayırmaktır.

Fedakarlık

Bu kelimeye nedense çok ısınamadım. Fedakarlık yaptığında genelde karşı taraftan bir şey beklersin. O nedenle fedakarlık yapmak yerine çabalamak daha sağlıklı geliyor. Anlamları farklı mı bilmiyorum ama bana hissettirdikleri farklı.

Freelancer hayatı plansızdır, saatleri belli değildir. O nedenle ekstra bir çaba ister. Bunun farkında olmak gerekiyor. Lakin ailenle geçirdiğin her saniye, çocuğunun her anını görmek buna değer.

Kim ne zaman çalışacak?

Bizde 2 taraf da freelancer. 2 tarafın da aktif işi varken mesai saatlerini ikiye bölmüştük. Ebru yarım gün ben de yarım gün çalışıyordum. Kalan zamanlarımızı gece geç yatarak veya sabah erken kalkarak telafi ettik. 2 kişi, ekstra saatlerle, toplamda 1.5 kişilik çalışabiliyorduk.

3 yaş bittiğinde Zeynep artık bizden daha çok arkadaşları ile vakit geçirmek istedi. Kreşe gitmeye başlaması mesai olarak bizi çok rahatlattı.

Evde mi ofiste mi çalışmalı?

Senin rahat odaklanıp odaklanamamana göre değişir. Kulaklığı takip rahat çalışanlardan olduğum için ofisi veya ortak alanda çalışmayı hiç düşünmedim. Duvara dönük bir şekilde kulaklık takılı çalıştığımda genelde odaklı çalışabiliyorum.

Burada çocuğunuz sizi sürekli bölebilir. Bu durumda da sınırı çizmek gerekiyor. 8 saatlik mesai çok uzun beklemesi imkansız ama her iş max yarım saatte aşama kaydedebilir. Yarım saat sonra dönüp 15 dakika hem ara verip hem onunla oynayabilirsiniz. Böylece sizin zamanınıza saygı duymayı da öğrenecektir. (her çocuk farklı)

Sosyal hayat bitiyor mu?

Ne evet ne hayır. Neyin bitip neyin bitmeyeceğine karar verecek sensin. Önünde iş, çocukla, evle, bulaşıkla, alışverişle ilgilenmek, tatile gitmek, kitap okuman, spor yapmak, film izlemek, gezmek, ve uyku var. Zamanın sınırlı, hangisini seçeceksin?

Hiçbir işe yetişemiyor musun?

Bir de şu açıdan bak. Günde X saat çalışabiliyorsun. Acaba bu saatleri gerçekten sana fayda getiren şeylere mi ayırıyorsun. Varsayalım 10 saatin var çalışmak için:

Senaryo 1: Toplam fayda: 9
- A(3 saat) - Fayda 1
- B(1 saat) - Fayda 4
- C(6 saat) - Fayda 4

Senaryo 2: Toplam Fayda: 19
- D(3 saat) - Fayda 3
- B(1 saat) - Fayda 4
- F(6 saat) - Fayda 12

Her iki senaryoda da efor aynı ama fayda farklı. Bu kadar isim var diye değil bu kadar zamanım var hangi işleri koyarsam gün sonunda en yüksek faydayı (zaman/para/ün/müşteri/vs) getiririm diye düşündüğünde bu sefer çok çalışmanın gittikçe anlamsız olduğunu fark etmeye başlayacaksın.

Şimdiki vs Gelecekteki Fayda

Bir diğer bakış açısı da bu faydanın ne kadarını şimdi ne kadarını ileride (%x) ihtimalle alacak olman.

İkinci senaryoda 19 birim fayda var. Bunun 3 birimi şimdi 16 birimi sonraysa (maddi olarak genelde) ve su anda paraya ihtiyacın varsa doğru bir yöntem değil. Ama kenarda 5-6 aylık yaşam giderin varsa 19 birimin 13-14 birimi şimdi 4-6 birimi ilerideki fayda (pasif gelir) için olabilir.

Bu şekilde çalıştığinde 2-3 sene sonra o faydalar birleşip senin çalıştığın kadar sana fayda/gelir/itibar/ne istersen getirebilir.

Ortak Takvim

Bizim takvimler ortak. Bütün işlerimi, toplantılarımı ve "zorunlu" çalışmam gereken kısımları giriyorum. Ebru da son 1 aya kadar benim gibi freelancer çalışıyordu. O nedenle kim o anda müsaitse diğer işleri (yemek, alışveriş, temizlik vs) yapıyordu. Zeynep ile ilgilenmek zaten iş sayılmıyor. Eğer Zeynep'in okulundan bir görüşme geldiyse takvime giriyoruz. Mesela bu tarz durumlar diğer bütün toplantıları eziyor ve iş toplantılarının tarihlerini değiştiriyoruz.

Gününü planlayabiliyor musun?

Plan program konusunda soracağın en son kişi ben olabilirim. Programım gün içinde değişiyor. Birlikte İhracat Topluluğu (canlı yayınlar, ekip toplantıları, Discord'da aktif olma) + 7-8 değişken müşteri + 2 ayrı ekip olduğu için gün içinde çok akışkan bir takvimim var. 2-3 günde bir yemeklere toplantı veya iş yoğunluğu nedeniyle katılamadığım oluyor. Yemek saatler esnek, bazen atıştırıp geçiyoruz.

Ortak banka

İşin özünde iletişimi verimli bir hale sokmak var. O nedenle ne kadar konu herkesin erişebileceği şekilde açık olursa o kadar az soru çok aksiyon oluyor. Takvim dışında aklıma gelen tek şey banka hesaplarının da ortak olması. Ama temelde felsefe aynı. Gereksiz (bu ay ne kadar paramız var? yarın toplantın var mı?) iletişimi kes, geriye kalan zamanın kalitesini artır.

Aile TODO Listesi

Bence işe yaramıyor ya da bana çok şirket yönetiyormuş gibi geliyor. Eşlerin yapması gereken bir şeyden ziyade yapılması gereken şey var ve genelde kim müsaitse o yapıyor. Sırayla değil hevese göre de işler ayrılabiliyor. Bir konu sırayla yapılıyorsa yük gibi görünüyor ve herkes kaçmaya başlıyor. Onun yerine hevese ve uzmanlığa odaklanılabilir. Mesela Ebru pazarlık konusunda benden çok daha iyi.

Topluluğa katıl

Freelancer olarak gelişmiş ülkelerde bizimle aynı işi yapanlarla aynı gelire sahip olmanın yollarını birlikte keşfediyoruz. Bu yolda bize katılmak istersen aşağıdaki butonu kullanabilirsin.